Yaşamın Yayındaki Gerginliğimiz

    İnsanlık tarihinin bir yapılacaklar listesi vardır. Bunların tamamlanabilmesi için ise enerji gerekir. Peki ya sizin yapacaklar listeniz yok mu? Buna hedefleriniz de diyebiliriz. Enerji dünya üzerinde genellikle boş şeylere harcanıyor. Basit bir örnek vereyim. Dört kişilik bir ailede herkesin dolabında 4  adet pantolon olduğunu düşünelim. Kullanım süreleri iki yıl olsun. 4 pantolon iki yıl atılıp yenileri alınacak. iki yılda bir toplam 16 pantolon giren bir ev düşündüğümüzde harcanan enerji pantolon başına 16 olur. Peki biz 1 pantolon alıp bunu iki yıl kullansak bu sefer iki yılda harcanan enerji 4 olur. Bunu dünya geneli nüfusa vuralım, iki yılda bir kişi başı 4 pantolon ürektmek için çalışacak fabrikalarda harcanan enerji çok yüksek bir miktara çıkar. Bunu sadece tekstil olarak değilde diğer gereksiz harcamalar içinde düşündüğümüzde, insanların gereksiz enerji harcaması insanlık tarihinin yapılacaklar listesini her seferinde daha da geriye atar.
    Gelelim sizin yapacaklar listenize yani hedeflerinize. Bu hedeflere ulaşırken harcadığınız gereksiz enerjinizi hiç düşündünüz mü? Gereğinden fazla molalar ya da dinlenmek için ayrılan vakitin artması. Kendi zihninizin yoğunluğunu boşaltmak için spor yapıp kitap okumak varken gezmeyi ve yatmayı ya da internette vakit harcamayı tercih ediyoruz. Senin kendin için harcadığın her boş enerji seni, hedeflerine ulaşmanı bir tık uzatıyor. Genelde başarısız olmak, hayatta bir iz bırakamamak, ortalama bir yaşam sürmek istemeyiz. Motive olup durmadan yolumuza devam etmemiz lazım ama biz insanlar çabuk bırakırız, pes ederiz işte tam bu anda durup bugüne kadar bomboş geçirdiğin hayatına dönüp bir bak. Daha iyisi varken sen kötüsün. Fizikle örneklendirelim bunu; normal hızda akan bir su düşünün, herhangi bir müdahale yapılmadığı sürece aynı hızda devam eder. Fakat bu suyun bir potansiyel enerjisi vardır ve bunu harekete gerçimek bize barajlarda olduğu gibi enerji sağlayabilir. t=1 anında akan suyu durdurduğumuzda suyun kinetik enerjisini potansiyel enerjiye çevirmiş oluruz. Peki ortada akan hayatınızı her gece yatarken düşündüklerimizle zaten potansiyel enerjiye dönüştürmüyor muyuz? Yapmadığımız şey pişmanlıklarımızı düzeltecek gücümüzün olmaması işte bu noktada bir baraj inşa etmemiz. Çaba, azim, istek, hırs ve çalışkanlık barajında biriktirdiğimiz potansiyel enerjimiz, elbet bir gün kullanabileceğimiz enerjiye dönüşecek. Sizler birer sınırsız enerji kaynaklarısınız bunu kullanmaya başlayın.
     Bunu yapmaya başladığınız andan itibaren siz artık eski siz olmayacağınızdan bir dönüşüm başlayacaktır. Fosil yakıtlardan, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş gibi bir durum bu. En yararlı gördüğümüz güneş enerji santralleri kurulan yerler 50 yıl içinde çöle dönüşüyor. Unutmayın ki bir dönüşüm ne olursa olsun bir şeyin canını yakar, ama bu durum sizi durdurmasın. Potansiyelinizi kullanın, o sizin içinizde bir yerde sizin küçük bir müdahalenizi bekliyor...



   


Yorumlar

Popüler Yayınlar