Muzaffer Kaktüs : Dinle, Öğren, Devam Et

     Saguaro ismini, ilk defa geçen sene daha sonra daima başucumda duran ve bazı kısımlarını defalarca okuyup her seferinde başka bir farkındalık kazandırdığına inandığım C.P.Estes'in, ''Kurtlarla Koşan Kadınlar'' isimli kitabında duymuştum. Bu ismi ''Muzaffer Kaktüs'' anlamıyla da kullanabilirsiniz. Saguaro aslında en çok da kovboy filmlerinde veya çizgi filmlerde görmeye alışkın olduğumuz, büyük , heybetli ve güçlü görünen bir kaktüs türü. Çoğunlukla Arizona ve California 'da bulunan, 150-200 sene yaşayabilen boyu 75 metreye kadar varabilen ikonik bir bitki. Fizyolojik özelliklerinin ötesinde, bu bitkinin kendini koruma, inatçı ve yenilenebilen bir yaşam sürme konusundaki ısrarı, onu herhangi bir insanın , yaşam hakkındaki bazı düşüncelerine metafor olarak örnek alabileceği bir bitkiye dönüştürebilir. Doğadan alacağınız her ilham, basite indirgemeye ne kadar müsait bir yönelim olsa da, size bambaşka bakış açılarının kapısını aralama imkanı sunar. Herhangi bir bitki, herhangi bir hayvan, gözünüzün çarptığı herhangi bir yaşam ve size yabancı olan bir döngü, bu döngülerle aranızda bir analoji kurabileceğiniz küçük ipuçlarını gizler. İşte bir Saguaronun, mümkün olan her şiddete maruz kalıp , ezildikten, devrildikten, parçalarına ayrıldıktan sonra bile, ufak bir parçasından yeniden büyüyebilip, yeniden kendi içerisinde ona hayat veren suyu depolayabilme imkanı taşıması, mevcut yaşamında bir başarısızlıkla yüzleştiğine inanıp kendini o hayat verecek suyunu depolamaktan yana olan güçten alıkoyan insana güzel bir örnek. P.Estes'in bu kitabı, içerisindeki çeşitli mit ve masallarla, ve o masallarda kullanılan imge ve metaforlarla bağdaştırdığı psikolojik açımlamalarıyla , esasında kadınların vahşi doğalarının ve kendi içlerinde barındırdıkları gücün ilişkisini anlatmak için yazılmış bir kitap. Bu ,kadınların ve özellikle onların vahşi doğada kurtlar arasında taşıdığı benzerlikleri , aralarındaki psişik bağları inceleyen, irdeleyen ve bunu psikolojik bir zeminde profesyonelce sunabilen bir eser aynı zamanda. Bir kadın ve bir kurt hangi bakımlardan psişik bir benzerlik taşıyabilir? Ya da kadınların yaşamları boyunca yaptıkları tercihler, yönelimler ve bunların yanlış yahut doğru sonuçları , bir Saguaro'nun inatçı ve güçlü yönü ile ne kadar yakınlık gösterebilir? Bu soruların cevapları kitabın içerisinde oldukça detaylı şekilde tanımlanıp çözülüyor, fakat özellikle kurtlar arasındaki ilişki söz konusu olduğunda kısaca söylemek gerekirse , Estes'e göre , kurtlar ile kadınlar arasında , vahşilikleri, zarafetleri ve içinde yaşadıkları topluluğun üyelerine duydukları bağ açısından psişik bir benzerlik söz konusu. Örneğin bir çok kadının bir anne kurdun yok ediciler konusunda yavrularına verdiği eğitim kadar bile temel eğitimi yoktur. Anne kurt şöyle der : Tehditkarsa ve senden büyükse , kaç ; daha zayıfsa , bak ne istiyor ; hastaysa , yalnız bırak ; dikenleri, zehri , sivri dişleri ya da keskin pençeleri varsa , geri dön ve ters yöne git ; güzel kokuyor , ama metal çenelerle sarılıysa, onunla birlikte yürü.. Bu, bir kadının, çocuğunu eğitmek ve kendi gücünün bir anne kurt ile kıyasını yaparak , ondan örnek alması gereken önemli bir noktayı temsil eder. Doğadan alınması gereken ilham derken, bundan bahsediyordum. Peri masalları, ya da mitler, gördüğümüz , karşılaştığımız tüm hikayeler on sayfa içinde sona erse de, yaşamlarımız daha uzun sürer. İçinde yolumuzu inşa etmeye çalıştığımız bu yaşam boyunca, karşılaştığımız her hikaye ise, on sayfalık bir rehber olarak bile farklı rotayı tercih etme cesareti bulduğumuzda,kaybolduğumuzu düşündüğümüzde, herkesten farklı ve herkesten daha zor bir yokuşu tırmandığımızı hissettiğimizde, yanılgıların olduğundan çok daha büyük birer gölgeye nasıl olup da dönüştüğünü ve günün tüm ışığını üzerimizden tek seferde nasıl yok ettiğini, ruhumuzu karanlıkta nasıl bıraktığını anlayamadığımızda, yaşamın devam ettiğini göstermek konusunda çoğu zaman en kestirme yollardan biri olabilir. Estes, bunu özel olarak kadınlar ve vahşi doğa arasındaki gerilimler ve çözümlemelerle açıklamaya çalışmış olsa bile, kitabın tüm içeriği ve mesajı, yaşamın kendisini herhangi bir sebepten anlama konusunda ve mücadele ederken yaptığı hataları farketme konusunda bir cinsiyet ayrımı yapmıyor. Kadın ve erkek, aynı uzay ve zaman içerisinde konumlanan ayrı ayrı fakat birbirini bütünlemekte birbirinin farkındalıklarına ihtiyaç duyan iki önemli ve değerli, öğrenmesi için çok daha fazlasını istemekle yükümlü iki varlık. Son olarak, doğrudan kitaptan bir alıntı ile bitirmek yerinde olur diye düşünüyorum ; ''Bizler çok ciltli kitap takımlarıyız. Hayatımızın bir bölümü duvara toslayıp yansa da , her zaman bizi bekleyen bir bölüm, sonra bir bölüm daha vardır. Doğrusunu yapmak , hayatlarımızı sahip olmayı hakettiğimiz şekillerde biçimlendirmek için her zaman daha başka fırsatlarımız olacaktır. Bir başarısızlıktan nefret ederek zamanınızı harcamayın. Başarısızlık, başarıdan daha büyük bir öğretmendir. Dinleyin, öğrenin, devam edin.'' Estes, Clarissa P. KURTLARLA KOŞAN KADINLAR içinde, yazan Clarissa P. Estes, 246. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2003.


 

Yorumlar

Popüler Yayınlar